Otlak alanlarımızda uzun yıllardır devam eden ekolojik bozulmaların hayvan otlatmasından kaynaklandığı fikri yaygındır. Bu yüzden otlakların otlatılmasına genellikle olumsuz yaklaşılmaktadır. Ancak burada, olumsuzluktan kastedilen aşırı otlatma ise, bu yaklaşımın geçerli olduğu söylenebilir. Kaldı ki, bilim adamları da bu konuda hemfikirdirier. Nitekim düzenli bir otlatma sisteminde otlak hayvanları, otlak ekosisteminin bir parçası olarak algılanmakta; otlaklardaki biyolojik çeşitliliğin devamı ve fotosentezle güneş enerjisi yardımıyla karbonik bileşikler üreten bitkilerin doğal yolla hasat edilerek insanlığın tüketimine sunulması için varlıkları gerekli ve kaçınılmaz görülmektedir. Düzenli yapılan bir otlatmanın otlak ekosistemi üzerinde ne kadar olumlu etkisi varsa, aşırı veya kontrolsüz yapılan bir otlatmanın da o kadar olumsuz etkisi olduğu söylenebilir. Aşırı otlatmanın yanında otlakların hiç otlanmaması veya otlanmadan uzun süre korunması da otlak ekosistemini olumsuz yönde etkilemekte ve otlaklardaki biyolojik çeşitliliği ve otlaklardan sağlanan kaynakların verimliliğindeki devamlılığı tehlikeye sokabilmektedir.