Ülkemizdeki orman alanlarının çoğu ormancılık tekniğine uygun olmayan yoğun müdahalelerin etkisi altındadır. Geçmişten günümüze kadar devam eden bu oluşumla orman alanları, kolay ulaşılabilir düz ve düze yakın alanlardan ziyade dağlık alanlarda varlıklarını sürdürebiimiştir. Gelişmemiş veya gelişmekte olan birçok ülkede karşılaşılan bu durum, mevcut orman ekosistemini de tehdit eder niteliktedir. Ormancılıktaki üretim çalışmaları; ağacın kesildiği yerden orman yollarının kenarına kadar taşınması olan bölmeden çıkarma veya tali nakliyat safası ve orman yollarının kenarına getirilmiş ürünün büyük çoğunlukla bu yollar üzerinde kamyon ve traktör gibi araçlarla depolara taşınması olan ana nakliyat safhasından oluşmaktadır. Bölmeden çıkarma çalışmaları bugün ülkemizde insan gücü ile yapılan ilkel metodlardan, vinçli orman hava hatları gibi modern metodlara kadar değişik şekillerde gerçekleştirilmektedir. Bölmeden çıkarma metodlarının çevreye yaptığı zararlar gençliğin tahribi, ağaçların yaralanmaları, orman toprağının deforme olması dolayısıyla su ve rüzgar erozyonuna zemin hazırlaması olarak sıralanabilir. Ülkemizde 1994 yılı sonu itibariyle 121.503 km orman yolu inşa edilmiştir. Yani, yapılması gereken 201.810 km'lik orman yolunun % 60.18'i inşa edilmiştir. Genelde orman alanları içerisinde inşa edilen yollar ve sanat yapılarının inşası bazen büyük harfiyatıara ve az da olsa orman alanlarından kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle orman yol şebekelerinin çok dikkatli bir şekilde planlanması ve inşasında ekskavatör ve damperli kamyon gibi modern araçların kullanılması ve ayrıca sanat yapıları ile yol bakım ve tamirlerinin geciktirilmeden yapılması, ormaneılığın vazgeçilmez bir ögesi olan orman yol şebekelerinin, ekosistem üzerine en az zararla inşaatını sağlayacaktır. Bu çalışmada, ülkemizde ortalama eğimi % 60 olan dağlık arazi ormanıarına sahip Doğu Karadeniz Bölgesi dikkate alınmıştır.